15 Temmuz Darbe Gecesi

Zehra Okur
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Seksenli yılların darbesini tekrar yaşayacaktık. ALLAH’ım o günleri tekrar bizlere yaşatmasın. O yıllarda ben çocuktum, hatırlıyorum. Jandarmaların evlerimize gelerek dibi köşeyi alt üst edip, bizlere de silah aradıklarını söylediklerini… O Zaman annem bizleri dışarı çıkarmıştı. Bizlerde ne olup bittiğini tabii ki bilmiyoruz. Henüz çocuktuk, hiçbir şeyden habersiz yaşayıp gidiyorduk. Dikkat ettim de şimdinin çocukları birçok şeyin farkındalar.15 Temmuz 2016 darbesinin de ne olduğunu biliyor gibiydiler.

15 Temmuz askeri darbe girişimi ya da darbecilerin verdiği adıyla “Yurtta sulh Harekâtı” 15-16 Temmuz 2016 tarihleri arasında Türk silahlı kuvvetleri bünyesinde kendilerini Yurtta sulh konseyi olarak tanımlayan bir grup asker tarafından gerçekleştirilen askeri darbe teşebbüsüydü. Türk Silahlı Kuvvetlerinin TRT de yayınlanan bildirisinde, ordunun yönetime el koyduğu ifade edilerek ülkede sıkıyönetim ve sokağa çıkma yasağı ilan edildiği açıklandı. İstanbul’daki Boğaziçi Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet köprüsünde de tek yönlü olarak askerler tarafından kapatılıp, geçiş yasağı konuldu. Peki, bunu yaptıran kimdi? Fethulluh Gülendi tabiî ki, onun çapulcularıydı. Adam kırk yıl boyunca Türkiye’yi nasıl yıkarım peşindeymiş meğerse. Ama başaramadı. Buna seyirci kalmayan vatandaşlarımız sokaklara döküldüler. Sayın Cumhur Başkanımızın Cnn Türk facetime te aracılığı ile gerçekleştirdiği bağlantıda darbecilere hiçbir şekilde imkân tanınmayacağını ifade ederek halkı darbeye tepki göstermek için meydanlara ve havalimanlarına çıkmaya davet etti. ‘sokağa çıkın bu zalimlere boyun eğmeyeceğiz, biz ölümüne, ölümüne varız’ seslenişi bütün halkımızın sinesinde deprem etkisi yaptı. Bu deprem domino etkisine dönüşerek bütün yurdu sardı.

Ömer Halis Demirin komutanı emir vererek ‘gerekirse bu Türkiye için canını bile vereceksin’ emrini vererek vatan hainini uyardı, baktı ki olmadı anlından vurdu. Fakat hainler askerimize otuz kurşun sıkarak orada şehit ettiler.

Türkiye’nin tüm illerinde vatandaşlarımız sokaklarda yirmi yedi gün nöbet tuttular. Ülkemizi o hainlere bırakmamak için elimizden ne geliyorduysa yaptık kimse bizlerin gözünü korkutamadı. Atalarımızın bir deyimi vardır. “Biz Türklerin bileğini büken henüz anasından doğmadı” derlerdi, gerçektende öğleydi mümkün, mü bükmek fakat kendini bilmezler ortaya çıkarak kendilerini bir Türkiye’nin sahibi sandılar. Allah’ım fırsatlarını kesti o hainlerin, inşallah bundan sonra onlara fırsat vermeyecek.

15 Temmuz darbesi gecesi iki yüz kırk sekiz kardeşimizi şehit verdik. Allah’ım mekânlarını cennet etsin, ailelerine sabır ihsan eylesin. Gerekirse yine şehit oluruz ama bu ülkeyi çapulculara bırakmayız. O gün vatanımız için ne gerekiyorsa da onu yaparız.

Sayın Cumhurbaşkanımız isteseydi, özel uçağıyla ülkesini terk ederdi. Onu her ülke kabul ederdi de üstelik orda da başkan yapardılar. Ama o halkını ve ülkesini tercih etti. Üstelik bunu canını ortaya koyarak yaptı. Hainlerin planı belliydi. Ancak Allahın planı tecelli etti ve kazdıkları kuyuya kendilerini düşürdüler.

Cenabı Hak bize öyle bir lider bahşetmiş ki, Dünya üzerindeki liderlerin imrendiği ve örnek aldığı ender liderlerden biri. Yüce Allahın atalarımızda temayüz ettiği bütün vasıfları üzerinde toplamış. Tıpkı bir Fatih Sultan Mehmet gibi… Tıpkı I. Murat, Yıldırım Beyazıt gibi. Hele o müthiş bir sözü var ya; “…topunuz gelin.” Veya “inanıyorsanız güçlüsünüz.” Bu sözler atalarımızdan bize miras kalan kilit ve tetik kelimeler. Topunuz gelin sözü bütün dünyada ki düşmanlarımıza meydan okumaktır. Güçlü Türkiye’nin artık cihana hükmedeceği günlerin ayak sesidir. Bu sözü duyan dâhili ve harici düşmanlarımız inanın tir tir titremişlerdir. Onlar bizi bizden daha iyi biliyorlar. Hele geçmişimizi biz unutsak da, bize unuttursalar da onlar asla unutmadı ve unutturmadılar. Hele de o Türk bayrağını yerden alıp, katlayıp göğüs cebine koyması var ya, inanın onlara Çanakkale’yi hatırlatmıştır. Kutul Amareyi, Büyük Taarruzu hatırlatmıştır.

Bizler küçüktük bazı şeylerin farkında değildik Sayın Başbakanımız Adnan Menderesi astılar. Sesimiz çıkmadı. Sayın cumhur Başkanı Turgut Özalı zehirlediler. Gık diyemedik fakat yooo bu sefer Sayın Cumhur Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı kimselere yedirmeyiz orda durun bakalım.

Canını ortaya koyan bir lider, acaba Başkan olmaya laik değimlidir. Ülkesini ve halkını canından çok seven canından çok düşüne bir lider Başkan olmaya laik değimlidir. Bence çoktan hak etti ve bunun zamanı geldide geçiyor bile.

Bizde canımızı koyduk bu sevdaya başkanım. Recep Tayyip Erdoğan sevdasına bizde baş koyduk. Seninle bu yolda yürümeye, seninle ülkemizi hani bazılarının ağzına pelesenk olmuş bir kelime var ya ”Muasır medeniyetlere çıkmak” bu yolun sonu nereye çıkacaksa oraya kadar çıkmaya bizde gönül koyduk. Ölüm dediğin nedir ki, hepimiz ölüme hazırız. Allah’ım şahadet şerbetini içmemizi nasip etsin.

Allah’ım tekrar o günleri yaşatmasın Amin.