Cuma Genelgesini Tartışmak Abesle İştigaldir

Cuma Genelgesini Tartışmak Abesle İştigaldir
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kanal 5‘te Ramazan Avcının hazırlayıp sunduğu “Önce Eğitim” Programında Cuma Genelgesi tartışması ile ilgili sorulan bir soruya  Memur-Sen Ankara İl Başkanı Mustafa Kır: Halkının % 99 u Müslüman bir ülkede  Cuma Genelgesini tartışmaya açmak abesle iştigal etmektir. Dedi.

Cuma Genelgesi ile ilgili sorulan bir soruya Kır: Cumhuriyet tarihi boyunca Laiklik Müslümanlar üzerinde kırbaç gibi kullanılmıştır Tevhidi Tedrisat Kanunu ile birlikte Medreseler kapatılmış, medreselerin yerine  ortaokul seviyesinde açılan İmam- ve Hatip Mektepleri öğrencilerine liselere kayıt olma, devlet kurumlarında memur olma  hakkı bile verilmemiş geleceği olmayan bu okullar bir taraftan açılırken, diğer taraftan öğrencisizlikten bir bir kapanmıştır. Kuran öğrenme ve öğretme yasaklanmış, Kuran yasak kitaplar arasına sokulmuştur. Camilerde namaz kıldıracak imam, cenazeleri defnedecek bir görevli bulunamaz hale gelmiştir. 1951 Yılında açılan İmam-Hatip Okullarının orta kısımları 71 Muhtırası ile tekrar kapatılan bu okulların lise kısım mezunlarına 1975 yılına kadar Yüksek İslam Enstitüsünün dışındaki okulların kapısı kapatılmıştır.

Yine 28 Şubat süreci Müslümanların üzerinden silindir gibi geçmiş,  İmam-Hatip liselerinin orta kısımları tekrar kapatılmıştır. Başörtüsü sebebiyle kamu görevlileri görevden atılmış, başörtülü öğrenciler üniversitelere alınmamış ya okumaktan vaz geçmişler ya da yurt dışında okumak zorunda kalmışlardır. Katsayı adaletsizliği ile İmam-Hatip Lisesi mezunlarının tercihlerine engel olunmuştur. Ancak bütün bu engeller sendikamızın da gayretli mücadelesiyle bir bir aşılmıştır.

2015 yılı Ağustos Ayında yapılan 2016 ve 2017 yıllarını kapsayan toplu sözleşme görüşmelerinde kabul gören toplu sözleşme kazanımları arasında yer alan taleplere istinaden 8 Ocak Cuma günü Resmi Gazete de yayımlanan ve “Cuma Genelgesi” olarak bilinen genelgenin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından İl Milli Eğitim Müdürlüklerine gönderilmesi yeni bir tartışmanın fitilini ateşlemiştir. Bu genelgenin yayınlanmasından dolayı Sayın Başbakanımıza ve  Milli Eğitim Bakanımıza teşekkür ediyoruz.

Mezkur genelge bir kesim sözde sendika, sivil toplum örgütü ve siyasi partileri rahatsız etmiş laiklik açısından sakıncalı bulunmuş bazı sendikalarda idarecilerin cuma namazı konusunda sıkıntı çıkarmadığı bilindiği halde böyle bir genelgeye ihtiyaç olmadığını iddia etmişlerdir.

Halkının %99 unun Müslüman olduğu bir ülkede isteyen herkesin Cuma namazını hiç bir kimsenin hiç bir himmetine ihtiyaç duymadan kılma hakkının bulunduğunu, bunu tartışmaya bile açmanın abesle iştigal olduğunu, geçmiş dönemlerde cuma namazına giden Din Dersi Öğretmenlerine bile cuma namazı vaktinde ders konulduğunu, bu genelge ile kamu görevlilerinin cuma namazına rahatça gitmenin yasal olarak önünün açıldığını, ancak düzenlemenin şümulünün genişletilmesi ve öğrencilerinde rahatça namazlarını kılacağı bir şekilde ayarlanması gerektiğini savundu.

1128 AKADEMİSYENİN İMZASI DOĞRUDAN TERÖRE DESTEK ANLAMI TAŞIMAKTADIR

Kır: Teröre destek veren 1128 Akademisyen bildirisi ile ilgili sorulan bir soruya; PKK terörü 30 yıldan beri bu ülkenin baş belasıdır. PKK terörü yüzünden Güneydoğu bölgemiz yaşanamaz, eğitim öğretim yapılamaz hale gelmiştir. Halk perişan olmuştur. Terörle mücadele eden çok sayıda askerimiz, polisimiz şehit olmuştur. Böyle bir bildirinin altına imza atmak en hafifiyle teröre destek olmak asker ve polisimizin moralini bozmak anlamı taşımaktadır. Bunu yapan akademisyenleri kınıyorum dedi.

TORBA YASA İLE TÜM EK GÖSTERGE RAKAMLARI YENİDEN DÜZENLENMELİDİR

 TBMM de Torba Yasa ile bazı kamu görevlilerinin Ek Göstergelerinin yeniden düzenlenmesi yoluna gidildiğini, Kamu görevlilerine Ek Gösterge üzerinden haksızlıklar yapıldığını  tüm kamu görevlilerinin Ek göstergelerinin yeniden adalet ölçüsünden  düzenlenmesi gerektiğini eğitimin temel taşı olan öğretmenlerin Ek ödeme, ek ders ücreti, eğitim öğretim tazminatı ve aile yardımı gibi tazminatların emekli olmasıyla birlikte kesildiğini maşının yarı yarıya düştüğünü bu yüzden öğretmenlerin  emekli olamadıklarını hatırlattı.

Öğretmenlerin maaşlarının yoksulluk sınırının altında olmaması gerektiğini,3600 Ek Göstergenin verilmesinin MEB şura kararının da gereği olduğunu, böyle olması durumunda çok sayıda öğretmenin emekli olacağını bunlardan açılan kadrolara geride bekleyen 3000 civarında öğretmen adayının atanabileceğini söyledi.

Hafta sonu kurslarında öğretmenlere verilen ücretlerden idareci memur ve yardımcı hizmetlilerinde yararlandırılması gerektiğini ifade den Kır. Doğu, Güneydoğu ve kalkınmada öncelikli kentlerin ekonomik açıdan cazip hale getirilmesini istedi. Bu şartlarda bu bölgelerde öğretmenlerin tutulamadığını, derslerin boş geçmemesi için ücretli olarak derslerin doldurulduğunu bu durumun eğitimde fırsat ve imkan eşitsizliğini ortaya çıkardığını ifade etti.  Ramazan Avcının şahsında kanal 5 ailesine teşekkür etti.

0
be_en
Beğen
0
alk_
Alkış
0
mutlu
Mutlu
0
k_zg_n
Kızgın
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir