Erdoğan, sistem adil değil

Erdoğan, sistem adil değil
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Oyunları’nın açılış töreni için gittiği Azerbaycan dönüşü, uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Erdoğan özellikle 7 Haziran sonrası oluşan siyasi tabloyu değerlendirdi. Seçim sonuçlarına saygı göstermenin gerektiğini belirten Erdoğan, “Seçimden sonra, bazılarının azınlığın çoğunluğa tahakkümünü teşvik eder bir tutum sergilemesini yanlış buluyorum” dedi. Baykal görüşmesine ilişkin, “Konuştuk ve tüm bu hususlarda kanaatlerimizi paylaştık” diyen Erdoğan siyasi ahlak gereği hükümeti kurma görevini en fazla oy alan siyasi partiye vereceğini belirtti, “O kuramaz ise, görevi bu kez de en fazla oy almış ikinci partinin genel başkanına veririm” dedi. 45 günlük sürenin olduğuna işaret eden Erdoğan, eğer bu görevlendirmelerine rağmen hükümetin kurulamaması halinde “tekrar sandığa gitmek kaçınılmaz olur” dedi. Erdoğan şu mesajları verdi:

‘MİLLİ İRADE TECELLİ ETTİ’

* Öncelikle iç politikadan başlayalım. Genel seçimlere ilişkin değerlendirmenizi alabilir miyiz?

Milli irade sandıkta tecelli etti. Milli iradenin tecellisine şu anda bütün siyasi partiler zaten saygı gösteriyor. Sonuçlara hep beraber saygı duymak durumundayız. Ancak bir Cumhurbaşkanı olarak bazılarının farklı spekülasyonlar içerisine girmeye çalışmalarını doğru bulmadığımı da belirtmek isterim. Halkın yüzde 52’sinin oyuyla seçilmiş bir Cumhurbaşkanının, Cumhurbaşkanlığı makamının tartışma konusu yapılmasını doğru bulmam. Bu milli iradeye saygısızlık olur. Milli iradeye saygı, yüzde 52’ye de saygı göstermeyi gerektirir. Zira Cumhurbaşkanına bu görevi de bizzat millet vermiştir.

‘AZINLIK TAHAKKÜMÜ YANLIŞ’

* Her parti kendini seçimin galibi görüyor. Buna ne diyorsunuz?

Rakamlar ortada. Bu seçimin birincisi bellidir, ikincisi, üçüncüsü ve dördüncüsü bellidir. En küçüğü en büyük gösterme gayreti siyasi acemiliktir. Ayrıca ülkenin geleceği açısından da müspet bir yaklaşım değildir. Ben öteden beri çoğunluğun azınlığa tahakkümünü doğru bulmadım, hakeza azınlığın çoğunluğa tahakkümünü de doğru bulmadım. Seçimden sonra, bazılarının azınlığın çoğunluğa tahakkümünü teşvik eder bir tutum sergilemesini yanlış buluyorum. Buna ulusal ve uluslararası düzeyde bazı medya kuruluşları da dahil. Bu milli iradeye de ülkemize de saygısızlık olur. Bundan kaçınmak lazım.

‘KANAATLERİMİZİ PAYLAŞTIK’

n Deniz Baykal ile bir görüşmeniz oldu. Neler konuştunuz?

Görüşmenin içeriği genel hatlarıyla zaten basına da yansıdı. Kendisini davet etmemin sebebi, en yaşlı üye sıfatıyla TBMM’nin açılışını yönetecek olması. Ayrıca gerek parlamento gerekse koalisyonlar konusunda kendisinin ciddi tecrübeleri… Konuştuk ve tüm bu hususlarda kanaatlerimizi paylaştık. Herkes sandıktan çıkan milli iradenin çizdiği istikamette adımlar atmalı. Kimse süreci farklı istikamette zorlamamalı. Temennim odur ki aklı selim hakim olur, egolar bir tarafa bırakılır, ülkemiz için neler yapılabileceği en iyi şekilde karara bağlanır.

* Abdullah Gül ile de bir telefon görüşmenizin olduğu basına yansıdı. Mahiyeti neydi bu görüşmenin?

Sayın Gül seçim günü aramıştı, seçimden sonra da tekrar aradı. Kısaca süreci konuştuk. Bir an önce hükümetin kurulmasının iyi olacağını ifade etti. Ben de aynı kanaatte olduğumu belirttim.

‘GÖREVİ OYA GÖRE VERİRİM’

* Bundan sonraki yol haritası ne olacak? Başka görüşmeleriniz de olacak mı?

Bu hususta görüşmem gereken, söyleyecek sözü olan, istifade edilebilecek herkesle tabii ki görüşürüm. Yemin törenleri sanırım ayın 24’ü 25’i gibi biter. Meclis başkanlık divanının belirlenmesi akabinde görevlendirme yapılır. Net söyleyeyim, siyasi ahlakım gereği, en fazla oyu olan siyasi partinin genel başkanını görevlendiririm. Gelişmeleri hep beraber göreceğiz. O kuramaz ise, yine siyasi ahlakım gereği, görevi bu kez de en fazla oy almış ikinci partinin genel başkanına veririm. Malum o noktada 45 günlük bir süreç var. İnşallah uzamaz. Sandık koalisyonu işaret etmiş, herhangi bir partinin tek başına iktidar olabilmesine izin vermemiştir.

‘AKSİ HALDE SEÇİM KAÇINILMAZ’

* Peki bahsettiğiniz süreç zarfında bir sürpriz olabilir mi?

Her şey tabii mecrasında cereyan ederse, koalisyon yapılırsa, problem olmaz. Ama diyelim ki seçimlerden birinci çıkan parti bunu başaramadı, ikinci çıkan da hükümeti kuramadı… Böyle bir durumda, anayasa gereği, tekrar sandığa gitmek kaçınılmaz olur. Ben buna ‘erken seçim’ değil, ‘tekrar seçim’ diyorum. Zira ülkenin hükümetsiz kalması düşünülemez. Ülkemizin yatırımlarının, uluslararası ilişkilerimizin kesintiye uğramaması açısından da belirsizlik uzun sürmemeli; hükümet bir an önce kurulmalı.

SİSTEM ADİL DEĞİL

* Bu seçim sonuçlarının ardından baraj konusu yeniden tartışma konusu olmaya başladı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Ben Başbakanlığım dönemimde, bu konudaki düşüncelerimi çok açık biçimde söyledim. Barajın yüzde 5’e düşürülüp daraltılmış bölge sistemine geçilebileğini ya da barajın tamamen kaldırılıp dar bölge sisteminin benimsenebilceğini belirttim. Mesela mevcut sistemde, Ankara’da 116 bin oyla bir milletvikili seçilirken, Bayburt’ta ise 27 bin oyla, Tunceli’de 32 bin oyla bir milletvekili seçiliyor. Manisa’da 112 bin oy, Kilis’te 39 bin oy yeterli olabiliyor milletvekili seçilmek için. Dolayısıyla mevcut sistemin de tümüyle adil olduğu söylenemez.

‘TEK TEK GÖRÜŞECEĞİM’

* Önümüzdeki süreçte parti liderleriyle görüşmeyi de düşünüyor musunuz?

Görevlendirmeyi yapmadan önce liderlerle görüşmek gibi bir planım var. Her birini ayrı ayrı davet edip sürece ilişkin görüşlerini almak istiyorum. Programıma bakacığım. Bu görüşmelere yemin töreninden önce de başlayabilirim. Dolayısıyla kendilerini önümüzdeki hafta davet edebilirim.

‘SIRTIMIZDAKİ TEHDİT’

* Suriye sınırındaki gerginlik hakkında ne düşünüyorsunuz?

Tel Abyad bölgesinde, Araplar ile Türkmenlerin hedef alındığı gibi bir hava var. O bölgeden yaklaşık 15 bin Arap ve Türkmen Türkiye tarafına geçti. Onların boşalttığı yerlere, PYD ve PKK yerleştiriliyor. Bu pek hayra alamet değil. Zira bu, sınırımızı tehdit edebilecek bir yapı oluşmasına yol açılması demek. Bu konudaki hassasiyetlerimizi herkesin göz önünde bulundurması lazım.

‘AB’DEN KİMSEYİ GÖREMEDİM’

* Azerbaycan ziyaretiniz ve buradaki ikili görüşmeleriniz hakkında bilgi vermeniz mümkün mü?

Avrupa Olimpiyatları olmasına karşın, AB ülkelerinden Bulgaristan ve Romanya dışında başbakan veya devlet başkanı düzeyinde katılan kimseyi göremedim. Bunu Sayın Aliyev de doğruladı. Putin, bana ‘Siz varsınız?’ biçiminde bir nükte yaptı. Ben de kendisine bizim henüz AB’ye üyelik için müzakere sürecinde olduğumuzu belirttim. Ziyaret vesilesiyle Aliyev’le bir çok iyi geçen bir ikili görüşme yaptık. Çok daha güçlü adımlar atacağımızı, sadakatimizi ve dayanışmamızı da aynı kararlılıkla sürdüreceğimizi vurguladık.

PUTİN’LE GÖRÜŞME: SURİYE İLE İLGİLİ TAKVİM BELİRLEDİK

Putin’le 2 saatlik görüşme yaptıklarını söyleyen Erdoğan, görüşmede “Nükleer santral ve Türk akımı” konularının da ele alındığını söyledi. Erdoğan görüşmede ulaşımda kotalar ve serbest ticaret konularının yanı sıra Kırım tatarlarının sıkıntılarının çözülmesi konularının ele alındığını ifade etti. Erdoğan, görüşme başlıklarına ilişkin şu mesajları verdi: 1915 olayları ilgili konuları görüştük. Bununla ilgili ‘Daha önce Sovyet Rusya zamanındaki kendi bünyelerinde bu konuya yönelik oraya atıfta bulunuan bir ifade kullanıldığını içerir mesaja yönelikti.’ dedi. Duma başkanını da Türkiye’ye göndermenisi bu konudaki hassasiyetinin göstergesi olduğunu söyledi. Dayanışmanın aynı kararlılıkla sürmesini istedi. Yukarı ‘Karabağ konusunda elimden gelen herşeyi yapıyorum ve yapacağım’ dedi. Ayrıca Suriye konusunu görüştük. Suriye ile ligili takvim belirledik ve gerekli talimatları verdik. Dışişleri bakanlarımız sürecin takipçisi olacak.

Kaynak: Sabah

0
be_en
Beğen
0
alk_
Alkış
0
mutlu
Mutlu
0
k_zg_n
Kızgın
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir