Bayburt Purutu Kültürel Miras Projesiyle Dijitalleşiyor: KUDAKA’dan Dev Destek

Bayburt Purutu Kültürel Miras Projesiyle Dijitalleşiyor: KUDAKA'dan Dev Destek
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bayburt Üniversitesi Purut’u Coğrafi İşaretle Geleceğe Taşıyor: 400 Bin TL’lik Proje

Bayburt Üniversitesi, yüzyıllardır süregelen purut üretimini geleceğe taşımak amacıyla başlattığı “Bayburt Purutunun Coğrafi İşaret Çalışması ve ‘Puruthana’ Marka Tasarımının Tescil ve Pazarlama İletişimi Faaliyetleri” projesiyle KUDAKA’dan destek almaya hak kazandı. KUDAKA 3. Dönem Teknik Destek Programı kapsamında desteklenen bu proje, Bayburt’un kültürel ve ekonomik değerlerini sürdürülebilir bir şekilde geliştirmeyi hedefliyor.

Proje kapsamında, Bayburt’a özgü bir üretim olan purutun coğrafi işaret alması ve “Puruthana” adıyla markalaşarak tescillenmesi temel amaç olarak belirlendi. Aynı zamanda dijital pazarlama iletişimi faaliyetleriyle ürünün tanıtımı, erişilebilirliği ve sürdürülebilirliği sağlanacak. Toplam 400 bin lira bütçeli proje çerçevesinde puruthana.org internet sitesi kurulacak, sosyal medya hesapları açılacak ve dijital mecralar aracılığıyla aktif tanıtım süreçleri yürütülecek.

Proje, yalnızca ürün tesciline ve pazarlamasına odaklanmakla kalmayıp, Puruthana Ahi Ocağı Derneği’nin kurulması, belgesel film çalışması ve marka iletişimini güçlendirecek ikincil kurumsal uygulamaları da kapsıyor. Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mutlu Türkmen’in proje yürütücülüğünü üstlendiği çalışmanın koordinatörlüğünü Doç. Dr. Savaş Keskin yapıyor. Projeye, Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü başta olmak üzere Öğr. Gör. İsmail Birlik, Öğr. Gör. Ümit Öz, Öğr. Gör. Fatih Bayraktar, Öğr. Gör. Osman Canan, Öğr. Gör. Umut Barış Ustabulut, Erdinç Yaya, Hayrunnisa Yanık, Yusuf Erez, Doç. Dr. Gökhan Kömür ve Doç. Dr. İsmail Dursunoğlu gibi isimler uzmanlık alanlarına göre danışmanlık ve uygulama desteği sunuyor.

Proje yürütücüsü Rektör Türkmen, yaptığı açıklamada, Bayburt’un geleneksel üretim kültürünün önemli bir öğesi olan purutun bu proje aracılığıyla hem ekonomik hem de kültürel bir değer olarak yeniden yorumlandığını belirtti. Türkmen, bu çalışmanın sadece bir ürünün tescil sürecinden ibaret olmadığını, yerel kalkınmanın kültürel mirasla bütünleştiği yenilikçi bir model sunduğunu vurguladı. 850 yıllık ahilik geleneğinin dijital çağın araçlarıyla buluşturularak sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulmasının hedeflendiğini dile getiren Türkmen, projenin genç girişimciler ve kadın üreticiler için de ilham verici bir örnek oluşturacağını ifade etti. Altı ay sürecek projenin çarpan etkisinin uzun vadeye yayılacağını, kurulacak dernek, geliştirilecek dijital kanallar ve oluşturulacak görsel bellek aracılığıyla ulusal ve uluslararası düzeyde görünürlük sağlayacağını da sözlerine ekledi.