Bayburt Sağlık Sen Şiddet Kurbanı olan Özgecan ve Bayburt Devlet hastanesi çalışanlarına yapılan şiddet olaylarına bir yenisinin eklendiğini beliterek her türlü şiddete karşı olduklarını dile getirdi.
Sağlık-Sen Bayburt Şube Başkanı Fikret LÖKOĞLU Yaptığı açıklamada;
“SAĞLIK ÇALIŞANI ŞİDDETİ DEĞİL; TEŞEKKÜRÜ HAK EDİYOR.”
Bayburt Devlet Hastanemizde Sağlık Çalışanlarına Şiddete bir yenisi daha eklendi. Son günlerde Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin giderek arttığı bir dönemde hastanelerde çalışanların can güvenliği, güvenlik zafiyeti sürekli artmaktadır. Geçtiğimiz gün mesai saati içinde Bayburt Devlet Hastanesi Göğüs Servisi Çalışanı Hemşiremize sözlü hakarette bulunulduğu gibi, Doktorlarımıza, Hastanemize genelleme yapılarak küfürler ve hakaretler edilerek, hemşirelerimiz üzerine yürünmüş, erkek hasta elindeki kâğıtları hemşiremizin üzerine fırlatmış, hakarette bulunmuştur.
Son zamanlarda sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olayları sınır tanımaz bir şekilde artmaktadır. Sağlık-Sen Bayburt Şubesi ve sağlık çalışanları olarak bu tür olayları ve şiddetin her türlüsünü kınıyoruz.
Devlet Hastanemizin Göğüs Servisi Hemşiresi, kutsal görevini yerine getirirken bir erkek hasta tarafından hemşire kardeşimiz sözlü şiddete maruz kalmış, Sağlık-Sen Bayburt Şube Başkanlığı olarak hemşire kardeşimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, bu olayın sağlık çalışanlarına yönelik son şiddet olayı olmasını temenni ediyoruz. Sağlık çalışanlarının can güvenliği açısından en büyük tehdit haline gelen şiddete karşı da mutlaka caydırıcı tedbirler alınmasını istiyoruz.
Arkadaşlarımıza yapılan saldırının tüm sağlık çalışanlarına yapıldığını söylüyor, Sağlık- Sen olarak ciddi anlamda kaygılı olduğumuzu belirtiyoruz. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin, ürkütücü boyutlarda arttığını tekrar ediyor, bu konuda Sağlık Bakanlığına sesleniyoruz: Sağlıkçılara yönelik şiddete dur demek için daha etkin ve caydırıcı yasal düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir! ”Emeğe saygı, şiddete sıfır tolerans”ın içi doldurulmalıdır.
Toplumun içinden çıkan ve toplumun sağlığını koruma adına gece gündüz çalışan insanlar, şiddeti değil saygıyı ve övgüyü hak etmektedir. Bütün vatandaşlarımız unutmasın ki sağlık çalışanları da bir annedir, bir eştir, bir babadır, bir evlattır. Her şeyden önemlisi de bir insandır. Sizlerin bir an önce sağlığınıza kavuşabilmesi için çeşitli zorluklara rağmen fedakârca görev yapmaktadır. Buna rağmen sağlık çalışanlarını düşman gibi gören zihniyetin hem insani hem ahlaki sorunları olduğu bir gerçektir. Bu bağlamda saldırıyı gerçekleştiren insanları Sağlık-Sen olarak kınıyor, vatandaşlarımızı sağlık çalışanlarına karşı daha duyarlı olmaya davet ediyoruz.
“CAN GÜVENLİĞİNDEN YOKSUNUZ”
Vatandaşlarımıza daha iyi sağlık hizmeti sunma gayreti içerisinde olan, onların sağlıklı yaşamaları için gecesini gündüzüne katıp, kendi sağlığını dahi ihmal eden sağlık çalışanlarımıza yönelik yapılan menfur saldırılar hiçbir gerekçe ile izah edilemeyecek kadar çirkindir. Sağlık çalışanlarına karşı çağdışı yöntemlere başvuranları insanlık adına sağduyuya ve insaflı olmaya davet ediyoruz. Hastanelerimiz maalesef şiddet olaylarının en çok yaşandığı kurumlar haline geldi. Şiddet rutin bir hal aldı. Kendini ifade edemeyen şahıslar, hastanelerimizde adeta terör estiriyorlar. Şiddet bir hak arama yolu kesinlikle değildir.
Çalışanlarımız şiddet olaylarına karşı büyük tedirginlik yaşıyor. Çünkü hastanelerde doktorlar darp ediliyor, hemşireler dayak yiyor. Sözlü şiddetin ardı arkası kesilmiyor. Ve sağlık çalışanları da can güvenliğinden yoksun bir şekilde görevlerini ifa etme gayreti gösteriyor.
Şiddet tehdidi, karşısında sağlık çalışanları kendisini güvensiz hissetmektedir. Sadece şiddete uğrayan değil, tüm sağlık çalışanlarını olumsuz etkileyen bu olayların durması için vakit geçirmeden yetkililer tarafından önlem alınmalıdır. Yetkili tüm makamları acilen göreve çağırıyoruz. Hukuk devletlerinin bekası, ancak adaletin zamanında yerini bulması ile mümkündür. Bu olaylarda da adalet, ancak faillerin hak ettikleri cezayı en kısa zamanda alması ile mümkün olacaktır. Sizin için yirmi dört saat kesintisiz hizmet veren sağlık çalışanlarına karşı bu tür çağdışı yöntemleri lütfen terk edin. Hayata merhaba diyen bebeğinizi ilk kucağına alan, hastalandığında ilk müdahaleye koşan, yoğun bakımlarda sizin bir saat bile yanında kalmaya tahammül edemeyeceğiniz hastalarınızın günlerce başında bekleyen sağlık çalışanlarına karşı daha duyarlı, daha saygılı ve daha insaflı olalım. İlkel toplumların bir alameti olan şiddeti lütfen terk edelim.
Şiddet olaylarının sağlıkta öncelikli konu olarak ele alınmasını, önleyici tedbirlerin bir an önce uygulamaya geçirilmesini istiyoruz. Bu itibarla sağlık çalışanı tüm kardeşimize yapılan çirkin saldırıyı bir kez daha kınıyor, şiddet yolunu tercih edenlerin adalet önünde ivedilikle hesap vermesini talep ediyoruz. Bu olayın yakın takipçisi olacağımızın da bilinmesini istiyor, bu üzücü ve moral bozucu olayların bir daha yaşanmamasını istiyoruz.
Bu vesileyle Sağlık-Sen olarak Geçtiğimiz canice işlenen Özgecan Aslan cinayetinide lanetliyoruz: “Toplum vicdanını derinden sarsan, insanlığın nereye gittiğini sorgulatacak kadar vahşi cinayeti lanetliyor, Özgecan Aslan’ın acısını yürekten hissediyoruz. Özgecan’ın nezdinde ülkemizde sayısı gün geçtikçe artan kadına yönelik bu ve diğer şiddet olaylarını da kınıyor, benzeri acı hadiselerin son bulmasını yürekten arzuluyoruz. Böylesi bir durumda her türlü toplumsal soruna duyarlı ve çözüm üretmeye hazır bir sivil toplum örgütü olan sendikamızın, bu olaya da kayıtsız kalmamakta, konuya ilişkin önleme ve çözüm bulma konumundaki tüm kurum ve yetkilileri kendimizi de soyutlamaksızın göreve çağırmaktayız.
Artık böylesi üzücü olayların bir daha yaşamamasını gönülden arzuluyoruz.
Millet olarak, üniversite öğrencisi Özgecan’ın vahşice katledilmesinin şokunu yaşıyoruz. Sefil bir ruhun toplum vicdanını ayağa kaldıran hunharlığı, gencecik bir kardeşimizin hayatını söndürdü. Vahşice işlenmiş cinayet, arkada yüreği yanan bir aile ve infial yaşayan bir toplum bırakmıştır. Yaşanan vahşet, idam cezası konusundaki toplumsal beklentiyi yeniden gündeme taşımıştır.
Elbette Türkiye bir hukuk devletidir ve bu konuda verilecek yargı kararını toplumsal beklentiler değil, hukuk devletinin ilkeleri belirleyecektir. Ancak millet adına yetki kullanan Yargı; milletin adalete olan güvenini gözetmek ve güçlü tutmak durumundadır. Masum bir insanın hayatını, geride bıraktığı ailesinin umudunu söndüren bu caniliğin cezasız kalmaması kadar, verilecek cezasının caydırıcılık sağlaması da önem arz etmektedir.
Bu nedenle Sağlık-Sen olarak idam cezasının yeniden yasalarımızda yer alması konusundaki toplumsal beklentiyi haklı buluyor ve destekliyoruz.
Basın Açıklmasına; Sağlık-Sen Bayburt Şube Başkanı Fikret LÖKOĞLU, Kamu Hastaneleri Birliği Başhekim Yardımcısı Uzm.Dr Sinan GÖNÜLLÜ, Sağlık Hizmetleri Müdürü Banu PALAZOĞLU, İdari Mali İşler Müdür Yardımcısı Hükmü TÜTÜNEKEN, Memur-Sen İl Temsilci Fikret ÖZBEY ve bağlı Sendika başkanlarının ve sağlık çalışanları Katıldı.
Basın açıklamasının ardından Sağlık-Sen işyeri temsilciliği odası hizmete açıldı.
Basın Açıklamasının Tamamını görüntülerden izleyebilirsiniz.
https://youtube.com/watch?v=bFO6M0s6AnY