Bayburt Üniversitesi Ulusal Projelerle Büyüyor

Bayburt Üniversitesi Ulusal Projelerle Büyüyor
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bayburt Manşet – Dördüncü nesil üniversitelerin ayırıcı özelliklerinden biri olan proje odaklı üretim yaklaşımını benimseyen Bayburt Üniversitesinde Doç. Dr. Adnan Kara yürütücülüğünde bir KUDAKA Projesi ve Dr. Öğr. Üyesi Naciye Kutlu Kantar yürütücülüğünde bir TÜBİTAK 1002 Hızlı Destek Projesi daha desteklenmeye hak kazandı.

Doç. Dr. Adnan Kara’nın yürütücü olduğu ‘Kişisel Kariyer Planlama ve Kendi Kendinin Kariyerini Yönetme Eğitimi’ isimli Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı (KUDAKA) Teknik Destek Projesinde Dr. Öğr. Üyesi Didem Güleryüz ve Arş. Gör. Dr. Eda Ayvacık proje ortağı oldular. Teknoloji Transfer Ofisi desteğiyle Kariyer Merkezi sorumluluğunda gerçekleşecek olan Proje kapsamında 50 öğrenciye ücretsiz eğitim verilerek kariyer planlama ve kendini ifade edebilme konularında ulusal geçerlikli katılım sertifikası alma hakkı sağlanacak.

Dr. Öğr. Üyesi Naciye Kutlu Kantar’ın yürütücü olduğu ‘Kenevir Tohumlarından Protein Izolatı Üretimi, Glikasyon ile Modifikasyonu ve Yanıt Yüzey Metodu (RSM) Kullanılarak Optimizasyonu’ isimli TÜBİTAK 1002 Hızlı Destek projesinde Dr. M. Onur Yüzer araştırmacı görevini üstlenecek. Kenevirden elde edilen proteinin diğer bitkisel proteinler ve hayvansal protein kaynaklarına karşı üstün yönlerinin ve alternatif kullanım olanaklarının araştırılacağı proje, tekno-fonksiyonel özelliklerin geliştirme sürecini de içerecek.

Prestijli ulusal proje desteği kazanan akademisyenlerimizi ve süreç danışmanlığı nedeniyle Teknoloji Transfer Ofisini tebrik eden Rektör Prof. Dr. Mutlu Türkmen, “Tüm dünyada ‘tasarım düşünme -design thinking-‘ tarzında yeni bir kurgusal üretim mantığı önem kazanıyor. Bir düşünceyi, diğer düşüncelerden ayıran yönü, uygulamada karşılık bulacağı noktaları ve diğer noktalarla ilişkisini hayal etmek, zihinde modellemek ve verimli kaynak kullanımıyla hayata geçirilebilir kılmaktır. Küresel sorunların arttığı ve karmaşıklaştığı yeni bir toplumsal ekolojide düşünceleri de çok katmanlı tasarlamak ve mutlaka sorunlarla ilişkilendirmek gerekiyor. Toplumların üniversitelere yüklediği çağdaş misyon, tüm kaynakları ve insan gücüyle sorunlara yönelik projeler üreterek sürdürülebilir kalkınmaya destek olmalarıdır. Bu misyona katkı sunan nitelikli ve prestijli projeleri için kıymetli çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyor, öğrencilerimiz ve akademisyenlerimizle birlikte başlattığımız ‘Proje Seferbirliği’nin daha fazla projeye vesile olmasını temenni ediyorum’ ifadelerini kullandı.