Dr. Erdem Saka Anlattı: Pir Sultan Abdal’ın Şiirlerinde Gizli Kalan Hayat Hikayesi
Bayburt Tarih-Kültür ve Edebiyat Derneği (BAYDER) tarafından geleneksel hale getirilen Kültür Sohbetleri’nde bu hafta, toplumsal hafızanın ve edebiyatın en güçlü simgelerinden biri olan Pir Sultan Abdal mercek altına alındı.
Bayburt Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’nden Doktor Öğretim Üyesi Erdem Saka’nın sunumuyla gerçekleştirilen programda; ünlü halk ozanının şiirleri üzerinden hayatı, toplumsal duruşu ve tarihi mücadelesi derinlemesine incelendi.
Şiirlerinden Süzülen Bir Yaşam Öyküsü
Dr. Öğretim Üyesi Erdem Saka, Pir Sultan Abdal hakkında resmi tarihi kaynaklarda sınırlı bilgi bulunduğunu, bu sebeple ozanın yaşamına dair en önemli ipuçlarının kendi dizelerinde gizli olduğunu vurguladı. Ozanın 16. yüzyıl başlarında Sivas’ın Banaz köyünde doğduğunun tahmin edildiğini belirten Saka, “Aslım Horasan’dan Hoy’dandır” diyen Pir Sultan’ın köklü bir kültürel mirası temsil ettiğini ifade etti. Sunumda ayrıca, ozanın mahlasını ve sazındaki gücü rüyasında gördüğü Hacı Bektâş-ı Velî’den aldığına dair halk anlatıları paylaşıldı.
Adaletsizliğe Karşı Sanatla Direniş
Programın en dikkat çekici bölümlerinden birini, Pir Sultan Abdal’ın şiirini estetik bir amacın ötesinde, dönemin sosyal ve siyasi aksaklıklarına karşı bir “protesto aracı” olarak kullanması oluşturdu. Erdem Saka, ozanın adaletsiz kadılara ve halkı ezen vergi sistemine karşı tavrını şu sözlerle özetledi:
“Pir Sultan; şiirlerini ve sanatını toplumsal bir silah olarak kullanmıştır. O dönemde ağır vergiler altında ezilen halkın ve memurların adaletsiz tutumuna karşı çıkan ozan, ‘Şalvarı şaltak Osmanlı’ gibi dizeleriyle egemen yönetimin ideolojisine karşı kendi inancını ve halkın haklarını savunmuştur.”
Hızır Paşa ile Hesaplaşma ve “Gül” Hadisesi
Saka, sunumunda Pir Sultan Abdal ile Sivas Valisi Hızır Paşa arasındaki dramatik ilişkiye de geniş yer ayırdı. Bir zamanlar Pir Sultan’ın müridi olan Hızır Paşa’nın, iktidar hırsıyla halktan ve inancından kopmasına ozanın sessiz kalmadığını belirten Saka, süreci hapis ve idama götüren olayları anlattı.
Ozanın idam edilmeden önceki son anlarına değinilen sunumda, meşhur “Gül” hadisesi duygusal anlar yaşattı. Halkın taşlamasına rağmen can yoldaşı Ali Baba’nın attığı bir gülün ozanı yaraladığını ifade eden Saka, o meşhur dizeleri hatırlattı: “Şu ellerin taşı hiç bana değmez, ille dostun bir tek gülü yaralar beni.”
“Dönen Dönsün, Ben Dönmezem Yolumdan”
Pir Sultan Abdal’ın inancı uğruna ölümü göze alarak tarihe mal olduğunu belirten Dr. Erdem Saka, sunumunu ozanın hafızalara kazınan “Dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan” sözüyle tamamladı.
Program sonunda BAYDER Başkanı Fatih Dündar, Dr. Erdem Saka’ya değerli sunumları için teşekkür ederek günün anısına teşekkür belgesi takdim etti.
Etkinlik; şiir sunumları, Bilgihan Sancar tarafından sergilenen seyirlik orta oyunu, İmdat Sancar, Uğur Dündar, Serdar Eslek, Yusuf Torun, Zehra Eminoğlu ve Mustafa Gökoğlan’ın sahne performansları ve koro eşliğinde söylenen türkülerle son buldu.