Kültür Ekseninde Bayburt Mahalle Odaları Kitabı Yayımlandı

Kültür Ekseninde Bayburt Mahalle Odaları Kitabı Yayımlandı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bayburt kent kültürü için çok önemli bir çalışma kitaplaştı. Kitap anlamında bir ilk olma özelliği taşıyan ‘Kent Kimliği ve Kültür Ekseninde Bayburt Mahalle Odaları’ adlı çalışma okuyucuyla buluştu. İmaj Yayınevi’nden okuyucuyla buluşan kitap; “Kimlik, Kültür ve Tarih Ekseninde Bayburt, Bayburt Mahalle Odaları, Söyleşiler, Tespit ve Öneriler, Sonuç ve Değerlendirme” bölümlerinden oluşuyor.

Bu önemli eser, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hayriye Şengün ile Dr. Öğretim Üyesi İsmail Dursunoğlu imzalı.

‘Bayburt’a Vefa Duygusuyla’ notuyla başlayan kitapta; Mahalle Odalarının Tarihi, Mahalle Odalarının Mimari Yapısı, Mahalle Odalarının Oturma Düzeni, Mahalle Odalarının Finans Kaynağı, Mahalle Odaları ve Kültürel Aktiviteler, Mahalle Odası-Köy Odası Farkları başlıkları altında bilgiler veriliyor.

Kitabın çok özel bir yönünü söyleşiler oluşturuyor. Bayburt’un 14 mahallesinin muhtarı veya mahalle dernek başkanı ile yapılan söyleşiler mahalle odalarında bugüne kadar yapılan tüm aktiviteleri gözler önüne seriyor. Kitapta ayrıca BAYDER Başkanı Fatih Dündar’la da yapılan bir söyleşi yer alıyor.

Kıymetli Öneriler

Eserin sonuç kısmında; mahalle odalarının toplumun tüm kesimlerine açık olması, bünyelerinde kütüphanelerin yer alması, öğrenci buluşmalarına açık olması hatta bazı derslerin bu mekanlarda yapılması, kadınların odaları daha çok kullanması, gençleri odalara çekecek kültürel programlara yer verilmesi, yerel idarecilerce maddi-manevi desteklenmesi, odalarda misafirhanelerin yapılması, kentte yapılan ulusal veya uluslar arası programların bazı bölümlerinin bu odalara taşınması gibi öneriler yer alıyor.

Eser şu ifadelerle sona eriyor:

“Mahalle odaları gerek yerine getirdiği işlevler, gerek komşuluk ilişkilerinin yaşatılması, küreselleşme ve değişen yaşam davranışları karşısında bugüne kadar getirdiği geleneksel yapısıyla korunmaya ve geliştirilmeye muhtaçtır. Gençlerin buradaki gönüllü çalışmalara yeterince katılabilmesi için, bu mekanlara gençlerin ilgileri çekebilecek yeni uğraş alanları bulunmak durumundadır. Komşuluk ilişkilerinde, acının yaşandığı günlerde karşılıksız yürütülen hizmetlerin, dayanışmanın en güzel örneklerinden birisi olduğu muhakkaktır. Sadece cenazelerde dayanışma gösterilmesi değil, her alanda ve her anlamda büyük bir birliktelik ve yardımlaşma için bu mahalle odalarının değer görmesi, değerli kılınması ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Bunun için ise her şeyden önce gönüllülük temelinde bir ilgiye ihtiyaç duyulmaktadır. Bu odalar, mahallelinin ikinci evidir. Herkesin ailesine, yuvasına bakışı gibi bu odalara yönelik bakışı aynı olduğu sürece bu yapılar ayakta kalacaktır. Aksi halde, küreselleşme çarkının yok ettiği birçok kültürel ve tarihsel değer gibi mazinin eski sayfalarına mahkum olacaktır.”