Etiket: Dünya

Şirketler hazine değerindeki bilgilerini ikinci el cihaz fiyatına satıyor

ESET, kullanılmayan ve ikinci el piyasasında satılan yönlendiricilerle ilgili yeni araştırmasını duyurdu.

Dijital güvenlikte dünya lideri olan ESET, kullanılmayan ve ikinci el piyasasında satılan kurumsal ağ cihazları olan yönlendiricilerle (router) ilgili yeni araştırmasını açıkladı. ESET, 16 farklı ağ cihazından gelen yapılandırma verilerini inceledikten sonra, bunların yüzde 56’dan fazlasının hassas şirket verileri taşıdığını tespit etti. 

En basit tanımı ile iki ağ arasında güvenli bir şekilde veri aktarımı sağlamak için kullanılan donanımsal cihazlar olan yönlendiriciler bugün orta ve büyük ölçekteki her şirket tarafından kullanılıyor. ESET’in  gerçekleştirdiği araştırma kapsamında ikinci el piyasasından satın aldığı yönlendiricilerin yüzde 56’dan fazlası, kurumsal kimlik bilgileri, VPN ayrıntıları, kriptografik anahtarlar ve daha birçok hassas veriden oluşan bir hazine içeriyor. Bu veriler yanlış ellere geçtiğinde  veri ihlaline yol açabilecek ve şirketi, ortaklarını ve müşterilerini riske atabilecek bir siber saldırıya neden olabilir. 

Tüm yapılandırma verilerinin olduğu bu dokuz cihazda aynı zamanda yüzde 22 oranında müşteri verisi, yüzde 33 oranında ağa üçüncü taraf bağlantılarının erişim sağlamasına yarayacak veriler, yüzde 44 oranında güvenilir bir taraf olarak diğer ağlara bağlanmak için kimlik bilgileri, yüzde 89 oranında belirli uygulamalara özgü bağlantı ayrıntıları, yüzde 89 oranında yönlendiriciden yönlendiriciye kimlik doğrulama anahtarları,  yüzde 100 oranında bir veya daha fazla IPsec veya VPN kimlik bilgisi veya hashlenmiş root parolalar ve yine yüzde 100 oranında eski sahibini tespit etmek için yeterli veri yer alıyordu. 

Şirketlerin planları istenmeyen kişilerin eline kolaylıkla geçebilir

Projeyi yöneten ESET Güvenlik Araştırmacısı Cameron Camp şu bilgileri paylaştı: “Tespit ettiklerimizin potansiyel etkisi son derece endişe verici  ve bir uyarı niteliğinde. Orta ölçekli ve kurumsal şirketlerin, eski cihazlarını kullanım dışı bırakmak için katı güvenlik önlemleri almasını bekliyorduk, ancak durum tam tersi yönde gelişti. İkinci el piyasasından aldığımız cihazların çoğunda şirketin dijital planının yanı sıra temel ağ bilgileri, uygulama verileri, kurumsal kimlik bilgileri ve ortaklar, satıcılar ve müşteriler hakkında bilgiler yer alıyor. Bu nedenle kuruluşlar kullanım dışı bıraktıkları cihazlarda hangi verilerin kaldığı konusunda daha dikkatli olmalıdır.” 

Kuruluşlar, genellikle dijital ekipmanın güvenli bir şekilde imha edilmesini veya geri dönüştürülmesini ve bunların içerdiği verilerin silinmesini doğrulamakla görevli üçüncü taraf şirketler aracılığıyla eskiyen teknolojiyi geri dönüştürüyor. Bir e-atık şirketinden kaynaklanan hata veya şirketin kendi imha süreçlerinden kaynaklanan bir hata olsun, yönlendiricilerde birçok veriyi açığa çıkarıyor. 

ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Erkan Tuğral yapılan araştırma ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Birçok iş yeri ortamında artık kullanılmayan yönlendiriciler imha edilmeden yenisi ile değiştiriliyor. Ancak atılan yönlendiricinin kaderi, yerini alan yeni cihazın sorunsuz bir şekilde çalışması kadar önemli. Ne yazık ki, çoğu zaman bunu umursamıyoruz.  ESET araştırma ekibi, bir test ortamı yaratmak için birkaç kullanılmış yönlendirici satın aldı. Satın alınan cihazların birçoğunda daha önce kullanılan yapılandırmalar silinmemişti ve daha da kötüsü cihazlardaki verilerin silinmediğini öğrendiklerinde ekip üyeleri şaşkınlığa uğradı. Çünkü bu veriler ağ yapılandırmalarının ayrıntılarının yanı sıra yönlendiricinin önceki sahiplerini belirlemek için de kullanılabilir. 

Tespit edilen bilgiler yönlendiricilerin ait olduğu kuruluşlarla paylaşıldı.

ESET’ten Cameron Camp ve Tony Anscombe şu bilgileri paylaştılar: “Bu araştırmadaki yönlendiriciler, orta ölçekli işletmelerden çeşitli sektörlerdeki küresel işletmelere (veri merkezleri, hukuk firmaları, üçüncü taraf teknoloji sağlayıcılar, üretim ve teknoloji şirketleri, yaratıcı firmalar ve yazılım geliştiriciler) kadar değişik birçok kuruluştan alındı. ESET bu araştırma çerçevesinde tespit ettiği bilgileri, yönlendiricilerin ait olduğu kuruluşlarla  paylaştı. Buradaki amaç, şirketlerin kullandıkları cihazların gözetim zincirindeki potansiyel risklerinden haberdar olmalarını sağlayarak işbirliği yapmaktı. Bilgi güvenliği ihlal edilmiş kuruluşlardan bazıları, ESET’in ısrarlı iletişim kurma girişimlerine şaşırtıcı şekilde tepkisiz kalırken, diğerleri olayı tam bir güvenlik ihlali olarak değerlendirip dikkate aldı. Kuruluşlara, cihazları imha etmek için güvenilir, yetkin bir üçüncü taraf firma ile anlaşmalarını veya kullanım dışı bırakma işlemini kendileri yapacaklarsa gerekli tüm önlemleri aldıklarından emin olmalarını hatırlatıyoruz. Bu durum, eski yönlendiricilerden, sabit sürücülerden ve ağın parçası olan herhangi bir cihaza kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. 

Bu araştırmadaki bazı kuruluşlar muhtemelen imha hizmeti veren, tanınmış firmalarla sözleşme yaptıklarını düşündü, ancak verileri yine de sızdırıldı. Bunu göz önünde bulundurarak kuruluşların, bir cihaz fiziksel olarak binadan çıkartılmadan önce, içindeki verileri kaldırmak için üretici yönergelerine uymalarını öneriyoruz; bu, birçok BT personelinin üstesinden gelebileceği kolay bir iştir. Bu durumun olası sonuçlarını  ciddiye almanızı tekrar hatırlatıyoruz. Aksi halde maliyetli bir veri ihlali ve önemli bir itibar kaybıyla karşı karşıya kalabilirsiniz.” 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Cisco’dan, gelişmiş siber tehditlere karşı yeni çözüm

Yeni Cisco Extended Detection and Response (XDR), kanıt destekli otomasyon kullanarak güvenlik risklerini daha verimli bir şekilde önceliklendirip düzeltiyor. Ağ ve uç nokta genelinde benzersiz görünürlük sağlayan Cisco XDR, günümüzün hibrit ve çok tehditli ortamında güvenlik operasyonlarını basitleştiriyor. 

 

Cisco, birleşik ve uçtan uca bir güvenlik platformu olan Cisco Security Cloud vizyonuna yönelik en son yenilikleri tanıttı. Yeni Cisco XDR ve gelişmiş Duo MFA özelliklerine genişletilmiş erişim, kurumların BT ekosistemlerinin bütünlüğünü korumalarına yardımcı olacak.

 

Tehdit tespiti ve müdahale

 

Cisco’nun XDR stratejisi, ağ ve uç noktadaki uzmanlığını ve görünürlüğünü, anahtar teslim ve risk tabanlı tek bir çözümde birleştiriyor. Şu anda Beta sürümünde olan ve Temmuz 2023’te genel kullanıma sunulacak Cisco XDR, birden fazla güvenlik aracından gelen verileri ilişkilendiriyor ve dünyanın en büyük ticari tehdit istihbarat ekibi Cisco Talos tarafından destekleniyor. Bulut öncelikli bu çözüm, kanıt destekli otomasyon kullanarak güvenlik risklerini daha verimli bir şekilde önceliklendirip düzeltiyor. 

 

Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem Duru da yeni inovasyonları şöyle değerlendirdi: “Yeni çoklu bağlantılı ve hibrit dünya, çok çeşitli gelişmiş siber tehditleri de beraberinde getiriyor. Cisco XDR, e-posta, uç noktalar, sunucular, bulut iş yükleri ve ağlar arasında veri toplayıp ilişkilendirerek gelişmiş tehditlere karşı görünürlük sağlıyor. Bu sayede tehditler, veri kaybını ve güvenlik ihlallerini önlemek için analiz edilebilir, önceliklendirilebilir ve ortadan kaldırılabilir. XDR, güvenlik ekiplerinin hızlı bir şekilde harekete geçmesine ve saldırının olası hasarının hafifletilmesine olanak tanıyacak.”

 

Geleneksel Güvenlik Bilgi ve Olay Yönetimi (SIEM) teknolojisi, log-merkezli verilerin yönetimini sağlayıp ve sonuçları günler içinde ölçerken, Cisco XDR telemetri merkezli verilere odaklanıp sadece dakikalar içinde sonuçlar sunuyor. Aynı zamanda da Güvenlik Operasyonları Merkezi (SOC) operatörlerinin bir XDR çözümü için kritik gördüğü şu 6 telemetri kaynağını analiz edip ilişkilendiriyor: Uç nokta, ağ, güvenlik duvarı, e-posta, kimlik ve DNS. 

Cisco XDR, Cisco Secure Client (eski adıyla AnyConnect) ile 200 milyon uç noktadan gelen verilerden yararlanarak, uç noktanın ağ ile buluştuğu alanda görünürlük sağlıyor. 

 

Cisco XDR, sektörün en geniş güvenlik ve ağ ürün portföyünün yanı sıra üçüncü taraf çözümlerden oluşan bir dizi yerel telemetri ile tehditlerin araştırılmasını basitleştiriyor ve güvenlik operasyon merkezlerinin tehditlere anında müdahale etmesini sağıyor. İlk kullanıma hazır entegrasyon seti şunları içeriyor:

Uç Nokta Tespit ve Yanıt (EDR): CrowdStrike Falcon Insight, Cybereason Endpoint Security, Microsoft Defender, Trend Micro Vision One, Palo Alto Networks Cortex XDR, SentinelOne Singularity

E-posta Tehdit Savunması: Microsoft O365, Proofpoint E-posta Koruması

Yeni Nesil Güvenlik Duvarı (NGFW): Check Point Security Gateway & Management, Fortinet FortiGate, Palo Alto Networks Next-Generation Firewall

Ağ Tespit ve Yanıt (NDR): Darktrace Respond, ExtraHop Reveal(x)

Güvenlik Bilgi ve Olay yönetimi (SIEM): Microsoft Sentinel

En üst düzey koruma

 

Saldırganlar giderek daha zayıf çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) uygulamalarındaki boşlukları hedef aldıkça Cisco, Duo’daki kötü niyetli erişim girişimlerini gerçek zamanlı olarak belirleyip engelleyen gelişmiş özelliklere erişimi genişletiyor. 1 Mayıs’tan itibaren, tüm ücretli Duo abonelikleri, daha önce yalnızca en gelişmiş sürümde mevcut olan en üst düzey MFA korumasına ekstra ücret ödemeden erişim sağlayacak. Buna, yalnızca kayıtlı ve yönetilen cihazların ağlara ve uygulamalara erişmesine izin veren Duo Trusted Endpoints de dahil. Gelişmiş koruma, her büyüklükteki işletme için erişilebilir olacak. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

HONOR, yeni HONOR Magic5 Pro’nun perde arkasındaki teknolojisini tanıttı

Global teknoloji markası HONOR, sektöründe lider olan HONOR Magic5 Pro akıllı telefonunu nasıl geliştirdiğine dair özel kamera arkası görüntülerini paylaştı.

Mobil Dünya Kongresi (MWC) 2023’te tanıtılan HONOR Magic5 Pro, tasarım, ekran, kamera ve performans alanlarında etkileyici gelişmelere sahip olduğunu kanıtladı. HONOR, bu geliştirmeleri gerçekleştirmeyi başardığı sofistike Ar-Ge uygulamalarının ve tesislerinin daha önce hiç görülmemiş ayrıntılarını paylaştı.

Gelişmeler ile ilgili açıklamalarda bulunan HONOR Device Co, Ltd CEO’su George Zhao; “İnsan merkezli yeniliklerimizin arkasındaki itici güç olan teknik imkanlarımızı sergilemekten gurur duyuyoruz. Durmak bilmeyen Ar-Ge taahhüdümüz, HONOR Magic5 Pro gibi çığır açan cihazlar geliştirmemizi sağlıyor. Dünyadaki bütün tüketiciler için yenilikçi ürünlerle çığır açmaya devam etmeyi umuyoruz” dedi. 

HONOR, devrim niteliğindeki falcon kamera sisteminin sırlarını açıklıyor

Yepyeni HONOR Image Engine ile donatılan HONOR Magic5 Pro, piyasadaki en yüksek çekim hızlarından bazılarını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda görüntüdeki netliğin sınırlarını da zorlayan yepyeni bir milisaniye Falcon Yakalama algoritması sunuyor.

HONOR, bütün bu gelişmeleri başarmak adına yapay zeka algoritmasının geliştirilmesini sağlayan nicel ve nitel analizlerin gerçekleştirildiği kendi özel kamera laboratuvarlarını kurdu. 

HONOR Magic5 Pro, farklı hız, mesafe ve ışık koşullarına sahip hareketli sahnelerin çekimiyle ilgili birçok zorlayıcı sorunu çözerek görüntüleme sürecini yepyeni bir seviyeye taşıyor. Önceki nesle kıyasla yüzde 245 oranında arttırılan otomatik odaklama hızı, birçok zorlayıcı sorunun çözüldüğünü kanıtlıyor.

Akıllı AI Tanıma teknolojisi ile güçlendirilen HONOR Magic5 Pro’nun çığır açan AI Hareket Algılama özelliği, kullanıcıların hızlı şekilde hareket ettiği çekimlerde dahi en iyi anın yakalanabilmesini sağlıyor. HONOR ve Qualcomm Technologies’in yakın çalışması sonucu altı kattan fazla arttırılarak 240 milisaniyeden 1500 milisaniyeye çıkarılan ön bellek aralığı ve 270.000’den fazla görüntü ile eğitilmiş bir yapay zeka ağı ile HONOR Magic5 Pro’nun kamerası, kullanıcılarının hareketlerdeki sihirli anları kolay ve en iyi şekilde yakalamalarına yardımcı oluyor.

18 aylık bir çalışma sonucunda yeni bir mimari oluşturarak kaynak kodu ve algoritmalarıyla Görüntü Motoru’nu sıfırdan yeniden inşa eden HONOR, bu sayede cihazın Snapdragon® mobil platformunun işlemci gücünden tam olarak yararlanabilmesini sağlıyor. 

Göz Koruma İnovasyonuna Uzun Süreli Bağlılık

Sirkadiyen Gece Ekranı’nı desteyen HONOR Magic5 Pro, TÜV Rheinland Sirkadiyen Dostu Sertifikası alan ilk akıllı telefon olmasıyla öne çıkıyor. Sirkadiyen Gece Ekranı, mavi ışığı düzenleyen ve gece renk sıcaklığını doğal bir şekilde değiştiren, uykuyu kolaylaştıran bir mod sunuyor. HONOR’un laboratuvar testlerine göre bu özellik, melatonin salgılanmasını üç saat içinde yüzde 20’ye kadar artırıyor ve kullanıcılarına daha iyi bir uyku deneyimi sunuyor.

HONOR, insan merkezli olarak gerçekleştirdiği çalışmalarında, kullanıcılarının göz sağlığını korumak adına göz bakımı için geliştiriği inovasyonuna uzun süredir bağlı kalıyor ve göz bakımı teknolojileri araştırmalarını 2016 yılından beri sürdürüyor. HONOR, en uygun ekran karartma teknolojisini geliştirebilmek adına 10.000’den fazla kullanıcıdan toplanan veriler ışığında araştırmalarını gerçekleştiriyor. Yapılan araştırmalardan yola çıkan HONOR, 45 dakikalık kullanımdan sonra göz yorgunluğunu yüzde 18 oranında azaltmada etkili olduğu test edilen Dynamic Dimming özelliğini geliştirmeyi başardı.

Dynamic Dimming özelliği ile ilgili konuşan UCL Beyin Bilimleri Fakültesi Oftalmoloji Enstitüsü Nörobilim Profesörü Dr. Glen Jeffery; “Mavi ışığa maruz kalmamızı kontrol etmek, özellikle günün geç saatlerinde ekran başında geçirilen sürenin artmasıyla birlikte uyku ve genel sağlık açısından giderek daha fazla önem kazanıyor. Ekranların kesintiyi azaltacak şekilde modifiye edilmesi kritik önem taşıyor ve HONOR’un sirkadiyen gece ekranını ve dinamik karartma özelliğini geliştirmesi bu yönde atılmış önemli bir adım” diyor.

Ürün kalitesini gelişmiş olan global standartlara göre oluşturuyor

HONOR, dünya standartlarındaki Global Uyumluluk ve Test Merkezi’nde (GCTC) kalite test ekipmanlarına 20 milyon doların üzerinde yatırım yaptı. HONOR, Sofistike test tesisleri sayesinde Conformité Européenne (CE) sertifikası da dahil olmak üzere 200’den fazla sertifikasyon test standardını şirket içi testler gerçekleştirerek doğrulayabiliyor. HONOR, en iyi ürün kalitesini müşterilerine sağlamak adına bu standartların ötesine geçmek için çalışmalarını sürdürüyor.

HONOR, sahip olduğu OTA Yankısız Odası ile mobil iletişim deneyimini en iyi şekilde test ediyor. Geleneksel olarak, OTA performansı ve SAR değerleri birbirine zıt kavramlardır ve dengelenmesi zordur, ancak HONOR’un GCTC’si, kullanıcı güvenliğini sağlamak için sürekli olarak daha düşük bir SAR değerini korurken ürünlerinin sınıfının en iyisi bağlantı performansını sunmasını sağlıyor. HONOR’un seri üretim için SAR değeri, uyumluluk gerekliliğinden yüzde 35 daha düşük olmasıyla öne çıkıyor. HONOR, her bir cihaz grubu üzerinde SAR testleri gerçekleştirmesi ve Qualcomm’un Akıllı İletim SAR sertifikasına sahip tek cihaz OEM’i olmasıyla sektörde ayrışıyor. Ayrıca sektörün gıpta ile baktığı Vodafone SAR sertifikasına da sahip olmasıyla markanın yüksek teknoloji vizyonunu ortaya koyuyor. 

AR-GE sürecinden seri üretime kadar uzanan üretimin her ayağında en katı global standartları karşılayan HONOR’un ürünleri, son kullanıcıya yüksek kalite sunuyor.  Bir akıllı telefondaki binlerce farklı bileşen üzerinde 260’tan fazla test gerçekleştiren HONOR, Magic5 Pro’nun uzun ömürlü ve kullanıcılar için güvenilir bir mobil cihaz olmasını sağlıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Diyarbakırlı Lise Öğrencileri, The Earth Prize 2023 Yarışmasında Dünya Şampiyonu Oldu

Bahçeşehir Koleji Diyarbakır Fen ve Teknoloji Lisesi öğrencilerinden oluşan, kısa süre önce adını New York Üniversitesi’nden tam burslu kabul alınca duyuran Avjin Aktop’un da aralarında yer aldığı Delavo takımı, geliştirdikleri çamaşır makinesinde su tasarrufu ve yeniden kullanımını sağlayan filtre sistemiyle dünyanın en prestijli çevresel sürdürülebilirlik yarışması olan The Earth Prize 2023’de birinciliğin sahibi olurken 100 bin dolarlık ödül de kazandı.

Diyarbakır’da yaşayan, Bahçeşehir Koleji Fen ve Teknoloji Lisesi’nde eğitim gören Avjin Aktop, Damla Zerya Aslan, Yağmur Delal Cengiz ve kardeşi Irmak Zelal Cengiz, yaşadıkları yeryüzünde olumlu etkiler bırakmak, daha sağlıklı ve yaşanılabilir bir dünya için çevre sorunlarına çare bulmak amacıyla kolları sıvadı. Yıl boyunca çeşitli araştırmalar ve çalışmalar yapan dört öğrenci, ECaundry (Ekolojik Yıkama) adını verdikleri projelerini hayata geçirerek, çamaşır makinelerinin su tüketimini düşüren ve kullanılan suyun arıtılıp tekrar kullanılmasına olanak veren filtre sistemini geliştirdi. Takımlarına “Delavo” adını veren gençler, yaptıkları hesaplamalar sonucu akıllı filtre sistemi sayesinde bir makinenin yılda yaklaşık 8 bin 200 litre su tasarrufu sağlayabileceğini sistemin kısa sürede maliyetini telafi edebileceğini ortaya koydu.

116 FARKLI ÜLKEDEN 1290 TAKIMI GERİDE BIRAKTILAR

Dört başarılı liseli genç, geliştirdikleri sistemle Peter McGarry tarafından kurulan İsviçre merkezli The Earth Foundation’ın bir girişimi olan, 13–19 yaş arasındaki öğrencilerin çevre ve iklim sorunları için ürettikleri projelerin yarıştığı dünyanın en prestijli çevresel sürdürülebilirlik yarışması olan The Earth Prize 2023’e (Toprak Ödülü) katıldı. Her sene dünya genelinde düzenlenen ve bu yıl da 116 farklı ülkeden 1290 takımın yarıştığı yarışmada Diyarbakırlı gençlerin oluşturduğu “Delavo” takımı, dünya birinciliğine layık görüldü. Yarışmanın 100 bin dolarlık büyük ödülünü de almaya hak kazanan gençler, okullarına ve ailelerine büyük gurur ve mutluluk yaşattı.

HEM DAHA AZ SU HEM DAHA AZ DETERJAN

Takım üyelerinden olan ve kısa süre önce adını New York Üniversitesi’nden tam burslu kabul alarak duyuran 18 yaşındaki Avjin Aktop, “Yaşadığımız dünyada çevre ve iklim sorunlarına duyarsız kalmamak en başta bizim gibi gençlerin önceliği olmalı. Biz de bu inançla yola çıktık. Fizibilite çalışmalarımızın ardından ekolojik yıkama konusunda bir filtre sistemi geliştirdik. Sistemimizle bir haftada çamaşır makinesinde kullanacağımız suyu altı ayda kullanabileceğimizi ortaya koyduk. Kullandığımız deterjanlar ve atık sularla doğaya verilen olumsuz etkilerde ortada. Bunun da önüne geçip hem daha az su hem daha az deterjan kullanabilecek hale getirdik. Atık suların tekrar kullanılması da sistemin ayrı bir avantajı. Sistemimiz çok ilgi gördü, takdir edildi ve dünyanın önde gelen ülkelerinden gençlerin oluşturduğu takımları geçip dünya şampiyonu olduk. Daha yaşanılabilir, sağlıklı bir dünya ve çevre için faydalı olmak hepimizi çok mutlu etti ve gururlanmamıza sebep oldu. Kazandığımız para ödülünü de projenin devamlılığı için kullanacağız” diye konuştu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

TFF’den deprem bölgesi için Goart Metaverse evreninde anlamlı proje

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve GoArt Metaverse, deprem bölgesi ve afetten etkilenen futbol paydaşları için metaverse evreninde yeni bir proje başlattı. Goart Metaverse platformu üzerinde 3D olarak tasarlanan sanal evren, bağış seçeneklerinin yanı sıra, TFF müzesi, deprem anıtı, ödül alanı ve oyun kurgusu içeren bir stadyumdan oluşacak. Oyundan elde edilecek tüm gelir, TFF’nin Omuz Omuza kampanyasına aktarılarak depremden etkilenen vatandaşlarımız için konteyner kente dönüşecek.

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve GoArt Metaverse, şubat ayında Kahramanmaraş merkezli olarak yaşanan ve 11 ilimizi etkileyen deprem felaketinin yaraları sarmak amacıyla yeni bir iş birliğine imza attı. TFF’nin başlattığı ‘Omuz Omuza Dayanışma ve Yardımlaşma Kampanyası’ bünyesinde hayata geçirilen projeden elde edilecek gelirin tamamı depremzedeler için kullanılacak. 

Proje kapsamında ilk olarak GoArt Metaverse platformu üzerinden 3D olarak tasarlanan bir sanal alan yaratıldı. GoArt Metaverse App’i içerisinde oluşturulan bu alanda TFF Müzesi, Omuz Omuza Sahası, 6 Şubat Anıtı, çevre düzenlemesi ve penaltı oyunundan oluşan sanal alanlar yer alacak. Bu evren ve oyun kurgusu içerisinde bağış sistemi kuruldu.

Projenin detayları Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Goart Metaverse Kurucusu ve CEO’su Burak Soylu, TFF Yönetim Kurulu üyeleri ve Atakaş Hatayspor Teknik Direktörü Volkan Demirel’in de katılımlarıyla TFF Riva Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde düzenlenen basın toplantısında duyuruldu.  

TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi: “Futbolun gücünü elimizden gelen her vesileyle iyilik için kullanmalıyız”

Basın toplantısında açıklamalarda bulunan Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mehmet Büyükekşi, 6 Şubat’ta meydana gelen deprem felaketi ile çok büyük can kayıpları yaşandığını belirterek, “Yaraları sarmak için biz de tüm camiamızla birlikte “bir olduk”. Tıpkı ünlü şairimiz Cahit Sıtkı Tarancı’nın dediği gibi; “Memleket isterim ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun; kış günü herkesin evi barkı olsun.” dedik. Futbol, dünyanın en popüler oyunu. Böyle zamanlarda futbolun gücünü elimizden gelen her vesileyle iyilik için kullanmalıyız dedik. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın barınma ihtiyaçlarını karşılamak için “omuz omuza” verdik. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye Futbol Federasyonu, Süper Lig Kulüpler Birliği Vakfı ve beIN Medya Grubu ana paydaşlığında 1 Mart gecesi başlattığımız kampanya canlı yayınlarla milyonlara ulaştı. Camiamızın ortaya koyduğu bu birliktelik toplumsal birlikteliğe dönüştü. Futbolumuzda sadece kötü günlerde değil, her gün bu birlikteliği görmeye ihtiyacımız var.” dedi.

“GoArt ortaklıyla tüm geliri ‘omuz omuza’ kampanyamıza aktırılacak yeni bir proje ekliyoruz”

Omuz Omuza kampanyasında toplanan bağışlarla, 4000 konteyneri Mayıs’ın ilk yarısında ihtiyaç sahiplerine teslim etmiş olacaklarını kaydeden Büyükekşi, “Toplamda ise 7000 konteyner hedefimiz var. Ama yeterli değil, devam etmeliyiz. Diğer taraftan, omuz omuza kampanyamız sadece bir gece ile sınırlı kalmayacak demiştik. 15 Haziran’a kadar sürdüreceğimizin sözünü vermiştik. İşte bugün de; tüm geliri kampanyamıza aktarılacak yeni bir proje ekliyoruz. Proje ortağımız GoArt firması, 2017 yılından bu yana kurgusal evrenler inşaa ediyor. Dünyanın ilk metaverse kentini Elazığ’ın tarihi yerlerinden Harput’ta kuran ve dünya çapında ödül alarak sınırları aşan bir firma. Geliştirdiği artırılmış gerçeklik platformuyla gerçek dünya ile sanal dünya arasındaki boşluğu kapatan GoArt, bugüne kadar edindiği bilgi ve tecrübeyi şimdi de depremzedelerimizin yararına kullanıyor.” şeklinde konuştu.

GoArt ile birlikte bu defa herkesi, teknolojik olarak yeni bir alan olan ve federasyonlar ya da spor kulüpleri özelinde dünyada pek az örneği görünen bir metaverse alanına davet ettiklerinin altını çizen TFF Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü: “Çünkü burada geçireceğiniz zaman omuz omuza için desteğe dönüşecek. Bu metaverse içerisinde TFF Müzesi, depremde hayatını kaybeden futbol ailemizin çok değerli üyelerinin her birinin adının yer aldığı 6 Şubat Anıtı, Omuz Omuza Sahası ve ödüllerin sergilendiği bir alan bulunuyor. TFF müzesinde Türk futbol tarihini anlatan önemli içerikler sergileniyor. Kullanıcılar sanal ortamda müzeyi gezerek farklı bir deneyim yaşayabilecekler. Yine aynı şekilde kullanıcılar, sanal evrende oluşturulan stadyuma girebilecekler. Burada, kendi avatarları ile TFF Omuz Omuza sahasına çıkarak penaltılarıyla iyilik için hücum edecekler. Oyuna katılan kullanıcılara bir yandan da başta kulüplerimiz tarafından kampanyamıza hediye edilen imzalı formalar olmak üzere birbirinden özel hediyeler kazanma şansı veriyoruz. Bu projeyi bize getiren, kurulum ve işletim maliyetlerinin tamamını üstlenen, yüklü bir miktarda bağış yapan ve kampanyanın bitiş tarihine kadar elde edilecek gelirin tamamını omuz omuza kampanyasına bağışlayan GoArt firmasının Yönetim Kurulu Başkanı Burak Soylu’ya ve tüm ekibine teşekkür ediyorum. Ayrıca birçok kulübümüzün imzalı orijinal kulüp formalarını temin ederek ‘Omuz Omuza’ kampanyamız için bağışlayan Kulüpler Birliği Vakfı’na da teşekkür ederiz.” 

“Volkan hocam ilk günden bu yana hayatını adeta bu bölgenin yeniden ayağa kalkabilmesi için adadı”

Basın toplantısına katılarak projeye destek veren Atakaş Hatayspor Teknik Direktörü Volkan Demirel’e de teşekkür eden Mehmet Büyükekşi, “Sevgili Volkan hocam ilk günden bu yana hayatını adeta bu bölgenin yeniden ayağa kalkabilmesi için adadı. Omuz Omuza’nın da gönüllü elçisi oldu. Bugün de bizi yalnız bırakmadı. Yaptıklarını yakından takip ediyor ve kendisine takdirlerimi, şükranlarımı sunuyorum.” ifadelerini kullandı. 

“Türk halkı ve tüm futbolseverleri GoArt Metaverse programını indirerek, penaltılarıyla depremzedelerimize destek olmaya davet ediyorum”

Konuşmasının son bölümünde Türk halkı ve tüm futbolseverlere çağrıdan bulunan Büyükekşi, “Herkesi GoArt Metaverse programını indirerek, penaltılarıyla depremzedelerimize destek olmaya davet ediyorum. Amacımıza ulaşmanın en etkili yolu futboldan, futbol ailesinin bir kez daha kenetlenmesinden, futbola gönül verenlerin desteğini sağlamaktan geçiyor. Unutmayalım, biz büyük ve çok kuvvetli bir aileyiz. Gücümüzü hep iyilikten yana, kardeşlikten yana kullanalım.” dedi.

GoArt Metaverse Kurucusu ve CEO’su Soylu: “Metaverse evreninin potansiyelinden faydalanacağız”

GoArt Metaverse Kurucusu ve CEO’su Burak Soylu yaptığı açıklamada, “Kahramanmaraş- merkezli olarak yaşanan ve birçok ilimizi etkileyen depremler nedeniyle ülke olarak çok zorlu bir süreçten geçtik. GoArt Metaverse olarak ilk günden bu yana elimizdeki tüm imkanları seferber ederek afet bölgesindeki hayatın normale dönebilmesi için çalışmalar yürütüyoruz. Bölgenin yeniden ayağa kalkması için yapılan yardımların tek seferlik olmaması ve uzun vadeli faydaları gözetmesi büyük önem taşıyor. Bölgenin ve bölge halkının acil ihtiyaçlarının karşılanması ne kadar elzemse, toparlanma süreci için yarınları düşünerek hemen harekete geçilmesi de bir o kadar önemli. Biz de elimizi taşın altına koymaya devam ederek Türkiye Futbol Federasyonu ile iş birliği yapıyoruz. TFF’nin başlattığı Omuz Omuza Dayanışma ve Yardımlaşma Kampanyası bünyesinde yeni bir proje başlattık” dedi. 

Soylu sözlerine şöyle devam etti: “Metaverse aslında yeni bir evren, bu nedenle sınırları sadece internet dünyası değil. Türkiye’de de 10 kişiden 7’sinin metaverse kavramına ilgi duyduğunu, araştırdığını ya da bu evrende yer aldığını görüyoruz. Metaverse evreninde kurgunun sanal faydanın ise gerçek olduğuna duyduğumuz inançla, bu potansiyeli harekete geçirmek ve depremden etkilenen bölgelerimiz için bir proje başlatmak istedik. Bu amaçla Türkiye Futbol Federasyonu ile ele ele verdik ve TFF için GoArt Metaverse platformu üzerinden 3D olarak tasarlanan bir sanal alan yarattık. GoArt Metaverse App’i içerisinde TFF için oluşturulacak bu özel alanda müze, deprem anıtı, ödül alanı ve oyun kurgusu içeren bir stadyum tasarladık. 

Ülkemiz sporunun mihenk taşı olan Türkiye Futbol Federasonu (TFF) ile hayata geçirdiğimiz bu projenin hem teknolojik altyapımızla hem de sporun iyileştirici gücüne olan inancımızla depremzedelerimiz için faydalı bir gelişme olmasını temenni ediyoruz. Goart Metaverse ailesi olarak TFF’ye gelecek vizyonlarından ve sosyal etkiyi teknolojiyle buluşturmayı tercih ettiklerinden dolayı yürekten teşekkürlerimizi sunarız. Eminiz ki bu çalışma, sosyal fayda konulu çalışmalar için ülkemizin değerli kurumlarının da dahil olması ile örnek teşkil edecek ve bizleri bambaşka bir geleceğe taşıyacak ” diye konuştu. 

Atakaş Hatayspor Teknik Direktörü Volkan Demirel: “Keşke bunları hiç yaşamamış olabilsek”

Atakaş Hatayspor Teknik Direktörü Volkan Demirel ise yaptığı konuşmada, Hatay’da yaşayan insanların ligde aldıkları Kasımpaşa galibiyetinden sonra çok mutlu yattığını ancak sabahına çok büyük acılarla uyandıklarını belirterek, “Kimileri eşini, kimileri işini, kimileri geleceğini, kimileri geçmişini kaybetti. Ben de orada tanıdığım çok insanı kaybettim. Ve oradaki insanların şu an da dahil neler yaşadığını iki gün önce orada olduğum için çok iyi biliyorum. Yağmur yağsa çadırda ıslanıyorlar, hava ısınsa çadırda terliyorlar. Şartlar ve imkanlar çok zor. Bu insanları eski şartlarına, eski hayatlarına döndürebilmek için elinden gelen her şeyi yapan herkese sizlerin huzurunda çok teşekkür ediyorum. Keşke daha fazlasını yapabilsek, keşke bunları hiç yaşamamış ve bir daha da yaşamayacak olabilsek. Hep beraber güzel mutlu günlere ulaşabilsek.” şeklinde konuştu.

“Depremin ilk gününden bu yana yanımızda olan Mehmet Büyükekşi Başkanımıza teşekkür ediyorum”

Depremin ilk gününden bu yana yanlarında olan Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi’ye teşekkür eden Demirel, “7 Şubat sabahında kalktığımızdan beri yanımızda olan Mehmet Büyükekşi Başkanımıza, yönetici abilerimize, vatanımıza, milletimize, devletimize, herkese teşekkür ediyorum. Çünkü gerçekten olması gerekeni, olabildiği kadar yapmaya çalıştılar.   Yeterli oluyor mu olmuyor. Ama olacaktır çünkü ben inanıyorum ki; Türk Milleti her zaman bu zor durumlarda el ele vererek, renk, din, ırk hiçbir şey ayırt etmeden elini taşın altına koyacaktır ve depremzede vatandaşlarımıza yardım etmek için çalışacaktır. Sizlerin huzurunda tekrar Omuz Omuza kampanyasında olduğu gibi bu projeye de öncülük eden Futbol Federasyonu’na çok teşekkür etmek istiyorum.” dedi.

Protokol imzalandı, Volkan Demirel Atsu’nun formasını hediye etti

Konuşmaların ardından TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ve GoArt Metaverse Kurucusu ve CEO’su Burak Soylu iş birliği protokolüne imza attı. İmzanın ardından Mehmet Büyükekşi, Burak Soylu’ya sırtında GoArt yazan 10 numaralı Milli Takım formasını, Volkan Demirel ise depremde hayatını kaybeden Ganalı oyuncu Christian Atsu’nun isminin yer aldığı Hataysporlu futbolcular tarafından imzalanan takım formasını Mehmet Büyükekşi’ye hediye etti. Lansmanın son bölümünde ise toplu fotoğraf çekimi gerçekleştirildi.

GoArt Metaverse’de 3D Alan Kurulacak

Proje ile GoArt Metaverse’te TFF müzesi, deprem anıtı, ödül alanı ve stadyumdan oluşan 3D bir sanal ortam tasarlandı ve üretildi. Platform içerisindeki anıtta, deprem bölgesindeki tüm futbol paydaşlarının (futbol kulübü, hakem, oyuncular, görevliler vb) isimlerine yer veriliyor. Ayrıca oluşturulacak müzede TFF’nin belirlediği, Türk Futbol Tarihini anlatan önemli içerikler sergileniyor.

 

Oyun kurgusu nasıl olacak? 

Metaverse evreninde kurulacak alan içerisinde bir de oyun geliştirildi. GoArt Metaverse uygulaması içinde özel olarak tasarlanan bu alana avatarları ile giren kullanıcılar stadyum, TFF müzesi, deprem anıtı ve ödül alanını sanal ortamda görebilecek. Ayrıca bu evrende gezen kullanıcı, stadyuma giriş sağlayarak penaltı atışı yaparak oyunu oynayabilecek. Oyunda başarılı şutlar elde eden kullanıcıya ‘TFF Puanı’ adı verilen puanlar verilecek. Oyun kurgusunda yer alan bu sistemde, ‘özel toplar’ adı verilen toplar üretildi. Bu topları satın alan kullanıcılar, hem bağış yaparak katkıda bulunabilecekler hem de direkt olarak ‘TFF Puanı kazanabilecekler. ‘TFF Puanı’ ödül alanında sergilenen formalar, maç bileti ve çeşitli deneyim ödüllerini kazanmaya hakkı sağlıyor. 

Enerji topladıkça oyun devam edecek

Oyun kapsamında penaltı atmak için belli bir enerji gerekiyor. Kullanıcının enerjisi bitince penaltı atışları için hakkı otomatik olarak bitiyor. Atışlar için kullanıcıların enerjileri 12 saatte bir dolacak ve enerjin yüklendikçe oyuna devam edebilecek. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Furkan Anıl’dan iddialı bir slow “Geri Dönme”

Kendine özgü tarzı ve besteleriyle müzikal kariyerinde emin adımlarla ilerleyen Furkan Anıl, kalbe dokunan cümleleriyle duygusal bir şarkıya imza attı.

Sözü ve müziği Furkan Anıl, düzenlemesi Çağlar Kocatepe’ye ait olan şarkının klip yönetmenliğini ise Gökhan Özdemir üstlendi. Furkan Anıl’a okumalarda Ajda Pekkan, Ebru Gündeş, Işın Karaca, Ferhat Göçer gibi birçok sanatçının vokal koçluğunu yapan Fatih Ertür eşlik etti.  

“Bu şarkı benim hayatımın kırılma noktasında yazdığım bir şarkı. Hem çok kırdığım hem de çok kırıldığım, hiçbir zaman olamayacağını bildiğim ama hayalimde hep oldurduğum bir hikayenin şarkısı. Gelmesinden çok korktuğum bir bekleyişin, dünya da cennet ile cehennemi yaşatan, yeri hep arafta kalmış bir hikayenin şarkısı. Sözleri kalbimden, bestesi acının en saf halinden çıkmış bir şarkı. Kimilerine tanıdık gelecek bu hikaye, kimileri de tanık olacak bu hikayeye ama en çok anlayanlar bu duyguları yaşayanlar olacaktır. Sizlere samimiyetimi hissetmeniz adına kalbimin kapılarını sonuna kadar açıp, en özel şarkılarımdan bir tanesini paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Beni dinlemeniz ve anlamanız dileğiyle başka hikayelerde buluşmak üzere şimdilik hoşça kalın sevgiler…”

Furkan Anıl’ın “Geri Dönme” adlı single çalışması GNL Entertainment etiketiyle tüm dijital platformlarda yayında!

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı