Tek Umut Kapımız, Eğitim, Hoşgörü, Duyarlık

Tek Umut Kapımız, Eğitim, Hoşgörü, Duyarlık
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

7 Haziran 2015 ile 01 Kasım 2015 tarihleri arasında hassasiyet noktasında yazı yazmadım. Bayburt adına ülkem adına bilgi ve gözlemler yaptım. Bazı şeylere sürekli vurgu yapıyorum. Başta eğitim olmak üzere örgütlü sivil toplum kuruluşları ile ilgili öneri eleştiri ve çözümlemelere dikkat çekiyorum.

Eğitim seviyemiz ne kadar yüksek olursa o kadar kültürlü ve üretken bir toplum yapımız olur. Bayburt için tek olgu ve çıkış noktası eğitimdir. Bu eğitim hem kendi bireylerini eğitmek hem de şehirdeki Üniversitenin olgularını yüksek tutmaktır. Üniversitemiz bir bilim merkezi haline getirilmelidir. Üniter yapısı içinde tüm kente yayılmalıdır. İlçe, belde ve hatta köylere kadar birimler açılmalıdır. Üniversiteyi sadece merkeze bağımlı kılmak Bayburt’a bir güç ya da medeniyet taşımaz. Bayburt bir bütün olarak düşünülmelidir.

Devlet ve hizmet unsuru iki sistem olgusu ile ilgili olarak ortaya çıkar. Bunlar Bürokraside bulunan Bürokratlar ya da Sivil Toplum Kuruluşlarıdır. 7 Haziran ve sonraki gelişmelere bir bakalım. Bir analiz ve sentez döngüsü kuralım. İki unsur olarak ele alalım. Birisi Kamusal Alandaki Yetişmiş insan gücü ( Bürokrat ve Teknokratlar) diğeri ise STK (Sivil Toplum Kuruluşları)’dır.

1-Kamusal Alandaki Yetişmiş insan gücü olarak güçlü bir dönemdeyiz. İlim, medeniyet ve kültür alanında Bayburt ve Bayburtlular çok verimli bir zaman dilimi yaşamaktadır.

Ülke genelinde Kamusal alanda Rektörlerimiz, Valilerimiz, Kaymakamlarımız, Genel müdürlerimiz ve kamu personeli üst düzeyde bir nezaket ve yetişmiş insan gücü oluşturmaktadır.

2-Özel sektör de toparlayıcı çalışmalar ön plana çıkmaktadır. Bu alanlar özellikle inşaat ve marketler düzeyinde gelişim süreci devam etmektedir.

3-Yarınlar umut olmalıdır. Umut olması için yetişmiş insan gücünün ön planda olması gerekir. Bayburtlu yetişmiş insan gücü oluşmuştur.

4-Yetişmiş insan gücü STK (Sivil Toplum Kuruluşları) ön plana çıkması gerekir. Sivil örgütlenmede Köy ya da Kent Dernekleri var. Var olan dernekler hedeflerden çok uzak bir görüntü birlikteliğinden öteye gidemiyor.

Sosyal faaliyet yok ya da faaliyet olsun diye günlük gecelerden öteye gitmiyor. Bazı fuarlarda Kamu tanıtım yoluyla Bayburt ve Bayburtlu sosyal platforma taşınmaya çalışılmaktadır. Özellikle Köy ve hemşehri derneklerinden öteye bir tık daha hareket etmeliyiz. Futbol kulüpleri üyelik ve yönetimi, Eğitim Dernekleri ve Yönetimi, Müsiat-Tüsiat gibi birlikteliklerde ön plana çıkmak gerekir.

5-Bir nebze duyarlık gösterelim. Kamuoyunda olumlu bir sempati kazandı. Bayburt ve Bayburt Kültürü bunu yozlaştırmadan ve geçmişteki çekişmelere mahkum etmeden sürdürelim.

6-İl, ilçe, belde ve köy derneklerine uzak durmayalım. Bir umut kapısı değil bir paylaşım kapısı olsunlar. Siyasetin arka bahçesi değil herkese kucak açan sevgi bahçesi olsun. Bir takım siyasi egolarını tatmin edemeyen ya da siyasi arenada kendine yer bulamayan grupların gündemine mahkum etmeyelim. Bu dernekler Bayburt Kültürü ve Sevgisi ön planda olsun. Kim olursa olsun hangi düşüncede olursa olsun tek sevgisi sıcak Bayburt tebessümü olsun. Biraz daha hoş görü biraz daha saygı ve tabiî ki biraz daha Eğitim olmalıdır.

7-Bu manada güzel çalışmalara örnek olacak Sultanbeyli Bayburt İl Derneği var. Her ne kadar istenilen düzeyde olmasa da güzel hareketler var. Sayın Başkanı da duyarlığından dolayı tebrik ediyorum.

GÜZEL OLAN SİZİN OLSUN BİZM Kİ BİR TEMENNİDİR.
SEVGİYLE KALIN UMUTLA BEKLEYİN…